Haziran 2003 / Juni 2003

Ödül Ama...

Eurovision Şarkı Yarışmasında Sertab Erener’in yorumladığı “Every Way That I Can” adlı parçasıyla Türkiye birinci oldu... Sony: “Universal’i yendik” dedi.

Hasan YÜKSELİR

Yarışmadan sonra Sony yetkililerinin yaptığı açıklamada “Universal’i yendik . İkinci olan Belçika ve üçüncü olan Rusya Universal şirketine bağlıydı. Sertab’ın birinci olmasıyla Sony, Universal’a karşı yarışı da kazandı” denildi.

Aferin Sony’ye. Eurovision Şarkı Yarışması’nın, ülkelerin değil, müzik endüstrisi devlerinin yarışması olduğu artık kesin. Başından beri işi sıkı tutmuş belli ki, devam ediyor Sony yetkilisi:

“Başarıda hiçbir şey şans eseri değildi Yarışma öncesi tüm dünyada tanıtım yaptık. Uluslararası haber ajanslarıyla bağlantı kurup Sertab’ın basın toplantısını en fazla katılımın olduğu toplantı haline getirdik. Dünyanın en büyük müzik dergisi Bilboard aracılığı ile müzik dünyasının en önemli 2500 kişisine Sertab hakkında bilgi ve şarkıyı gönderdik...

Sony, Celine Dion’u, Ricky Martin’i, Shakira’yı ve Jennifer Lopez’i nasıl destek verip dünya devi yaptıysa, Sertab Erener’i de aynı şekilde dünya starı yapacak...”

Yemin ediyorum ben böyle yarışma görmedim şimdiye kadar. Dünyanın müzik devleri bunu yatırım haline getirecek ve sonunda biri kazanacak. Ve Türkiye de buna birinci geldik diye sevinecek. Vallahi çok tuhaf. 22 ülkenin katıldığı bir yarışma olduğu söyleniyor. Ülkelerin isimleri de var. Ama müzik endüstrisinin devi Sony diyor ki; biz kazandık ve hiçbir şey tesadüfi değil. O zaman Sony kim? Türkiye ne? Belçika ne oluyor? Rusya neci? Universal hangi ülke? Sony ülkesi dünyanın ne tarafına düşer? İngilizce-Türkçe mi yorumlansın tartışmaları neden yapıldı?

İnanın çok tuhaf! Bu yarışmanın önüne ülke isimleri niye konulur ki? Yanlış anlamayın lütfen, Sertab Erener gibi yorumcunun bu yarışmada birincilik ödülünü almasından memnun olmadığım sonucunu çıkarmayın. Aksine Sertab Erener mükemmel bir ses. Türkiye’nin en iyi sesi. Ama bu tür bir yarışma, uluslararası bir yarışma mı? Yoksa şirketler arası bir yarışma mı? Hangisi?

Eskiden Eurovision yarışmalarında güzel orkestralar kurulur şarkılar canlı olarak yorumlanırdı. Şimdi nasıl bir performans diyeceğiz buna, müzik şirketleri arası banttan! Performans mı?

Sonuçta bu bir pop müzik yarışması. Çabuk tüketilen ürünler bu eserler. Kalıcılığı yok. Sabun köpüğü gibi uçar gider. Bu kadar abartı niye? Milli takım muamelesi niye? Popüler kültür, Türkiye’nin kültür politikasının temeli mi?

Eurovision şarkı yarışmasından beri bir sevinme gösteriliyor Türkiye’de. Üstü açık otobüsle İstanbul şehir turu yaptırılıyor. Yaptırılsın tabii ki, ama sevgili büyüklerimiz, bu uygulamada bir haksızlık yok mu? Neden Cannes Film Festivali’nde Büyük Ödülü alan Nuri Bilge Ceylan’ı ve Impact-Dublin 2003 ödülünü alan romancımız Orhan Pamuk’u üstü açık otobüsle İstanbul şehrinde dolandırmıyorsunuz? Bu sanatçılarımızın aldığı ödüller uluslararası nitelikte değil mi? Bu alınan ödüller Sertab Erener’in ödülünden kıymetsiz mi?

Cannes Film Festivali’nde ikincilik ödülü niteliğindeki “Büyük Ödülü” alan “Uzak” filmi arkasına hiçbir film şirketinin desteğini almadan yarıştı. Çok az bütçeyle çekilen ve her yarışmada ödül alan “Uzak”, şaibeden uzak bir Türk filmi olarak hak etti ödülünü. Oyuncuları en iyi oyunculuk ödülünü aldılar. Gazetelerde küçük haber olarak yer aldılar... Niye?

Yine bir Türk romancısı Orhan Pamuk “Impact-Dublin 2003” ödülü verildi. Bu yarışmalar şaibesiz ve bir rahatsızlık hissedilmiyor... Yine haber değeri Sertab Erener’in aldığı ödülden daha mı az?

Bütün bu gelişmeler sonucunda artık Avrupalı olduk. Bu yarışma sayesinde memur Verheugen susmaz. Konuşma hakkını kullanacak gibi! Coşika’da idare et numarası yapamaz, seneye aldırır bizi AB’ye!

Cumhuriyet Hafta, 6 Haziran 2003