Temmuz-Ağustos 2003 / Juli-August 2003

İşsizlikle amansız savaş

İrfan ERGİ

FRANKFURT - Avrupa ekonomisinin motoru sayılan ve dünyanın üçüncü büyük ekonomisi Almanya, işsizlik sayrılığından bir türlü kurtulamıyor. Alman hükümeti, 5 milyon sınırına yaklaşan işsizlikle mücadele amacıyla, ekonomi mevzuatında köklü değişikliklerin yanı sıra, yeni teşviklerle istihdamı desteklemeyi sürdürüyor. İstihdamı teşvik eden önlemler paketi, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelere yarayacak.

Hartz Komisyonu’nun önerilerini içeren reformlarla birlikte, henüz yasalaşmamasına ve sendikalarla demokratik kitle örgütlerinin muhalefetine rağmen, “Gündem 2010” (Agenda 2010) paketinden bazı projelerin uygulanmasına başlandı bile. SPD-Yeşiller koalisyonunun ana seçim vaadi olan kitlesel işsizliği 4 milyon sınırına çekme amaçlı önlemler, ekonomide herkes için yeniden bir konum belirlemesi yapılmasını gerektiriyor.

Emek yoğun sektörleri hedefleyen bu önlemler paketi, işsizlik ve sermaye azlığından en çok etkilenen toplumsal kesimlerden, Almanya Türkleri’ni de yakından ilgilendiriyor.

İstihdama sermaye

Alman hükümetinin “istihdama sermaye” adlı programı, işverenlerin işsizleri istihdam etmesini teşvik ediyor.

Federal hükümet ile Federal Kalkınma Dairesi (Kredit Anstalt für Wiederaufbau-KfW) tarafından uygulamaya sokulan programa göre, işsizleri, işsiz kalma tehlikesi bulunanları, meslek eğitim yeri arayanları ve halen kısa süreli işlerde çalışanları, sosyal sigorta yükümlülüğü olan bir işte istihdam eden işyerleri, eleman başına 100 bin euroya kadar uygun koşullu kredi alabilecek. İşverenlerin bu kredilerden yararlanabilmesi için sadece, istihdam edilen elemanın en az 12 ay süreyle çalışacak biçimde işe alınması, kredi itibarı ve işletmenin gelecekteki pazar şansı unsurları dikkate alınacak. Kredibilitesi düşük olan işletmeler de, belli koşullarda kredi olanaklarından yararlanabilecek. “İstihdama sermaye” programıyla hem azami oranda işsizin istihdam hayatına kazandırılması hem de, işsizleri ve meslek eğitim yeri arayanları işe yerleştiren işletmelere sermaye desteği verilmesi hedefleniyor.

“İstihdama sermaye” programından yararlanmak isteyen işletmeler, çalıştıkları banka üzerinden yaptıkları başvuruyla, kredi itibarlarının değerlendirilmesinden sonra, iki eşit bölümden oluşan 100 bin euroluk krediyi alabilecek. Kredinin birinci bölümü KfW destek kredisi adı altında iki yıla kadar geri ödemesiz “yabancı sermaye” biçiminde olacak. İkinci bölüm ise, işletmenin mudisi olduğu bankaya verilen devlet güvencesiyle, kefalet veya ipotek şartı olmaksızın, 8 yılı geri ödemesiz “özsermaye bileşeni” (Nachrangtranche) biçiminde alınabilecek. Alınan krediler, devlet güvencesine, piyasa koşullarından daha uygun faiz oranlarına ve 2 yılı geri ödemesiz 10 yıla kadar uzayabilen vadeye sahip olduğundan, işletmelerin piyasa kredibilitesini ve sermaye yapısını güçlendirecek. Programdan yararlanmak isteyen küçük ve orta ölçekli işletmeler ile serbest çalışanlar, sürekli iş yaptıkları bankalardan bilgi alabiliyorlar.

‘Ben şirketi’ (Ich AG)

Almanya dilbilimcileri tarafından yılın en anlamsız sözü seçilen “Ben şirketi” (Ich AG) adı, devlet desteğiyle kendisi veya aile bireylerini bir işletme biçiminde istihdam eden girişimcilere veriliyor.

Bünyesinde her iki bakanlığı barındırması nedeniyle süper bakan olarak adlandırılan Federal Ekonomi ve Çalışma Bakanı Clement’in büyük umutlarla uygulamaya soktuğu bu projeyle, daha önce ücretli olarak yaptığı işi, bir işletme gibi gelir vergisine tabi olarak yapacak bir çok girişimcinin kendi işini kurarak işsizlikten çıkması ve ek istihdam yaratması amaçlanıyordu.

Projeye başvurarak, talebi desteklenmeye değer bulunanlar, belli maddi teşviklerin yanı sıra, sigorta primlerinin belli sürelerle devlet tarafından ödenmesi, vergi muafiyeti gibi olanaklardan yararlanabiliyorlar. Federal Çalışma Dairesi verilerine göre yılın ilk yarısında beklenenin çok altında bir rakam olan 16 bin başvuruda bulunulmuş. Devlet desteğiyle “Ben şirketi” kurarak işsizlikten kurtulmak isteyen bu kişilerden sadece 9 bin kadarının başvurusu kabul edilerek, maddi destek sağlanmış.

Ustalık belgesinde durum

Almanya, küçük esnaf ve zanaatkarlar açısından büyük kolaylık getirecek mevzuat değişikliklerine giderek, 94 kayıtlı meslek dalından, 65’inde “Ustalık Belgesi” (Meisterbrief) zorunluluğunu kaldırdı. Yeni işyerlerinin kurulmasını, istihdamın artırılmasını ve faal işletmelerin devralınmasını kolaylaştırma amaçlı hukuki değişikliklerle, sadece insan hayatı ve sağlığını doğrudan tehlikeye sokabilecek meslek dallarında ustalık belgesi koşulu aranacak. Örnekse boyacılık, cilacılık, kuaförlük gibi alanlarda ustalık belgesi istenmezken, elektroteknik, göz optiği, montaj gibi toplum ve insan sağlığı ile doğrudan ilgili mesleklerde ustalık belgesi koşulu devam edecek.

Yeni düzenlemeyle artık izne tabi olmayan zanaatlarda faaliyet gösterenler, isteğe bağlı olarak ve kalfalık süresi aramadan ustalık belgesi sınavına girebilecekler. Ustalık belgesi böylece zorunluluk olmaktan kalkarak, işletme ve çalışanlar için bir kalite güvencesi işlevini görecek.

Zanaat mevzuatındaki bir diğer yenilik de, işyeri sahibinin bizzat usta olma şartının kaldırılması. Böylece, şahıslar ve ortaklıklar da, izne bağlı zanaat dallarında, bir usta istihdam etmeleri veya istisnai izin almaları koşuluyla faaliyet gösterebilecekler.

El Sanatları Yönetmeliği’nin 8’inci maddesiyle birçok istisna hükmüne de yol açılıyor. Ustalık belgesi alması, dilekçenin verildiği tarihte girişimciye ağır mağduriyet oluşturması ve mesleğin icrası için gerekli bilgi ve tecrübeye sahip bulunması halinde işyeri kurulması veya devri için “Ustalık Belgesi” şartı aranmayacak. İşsizlik tehlikesi bulunması, işyerinin devredilmesi için uygun koşulların bulunması, ustalık sınavları için kabul edilemeyecek ölçüde uzun bekleme süreleri, sağlık engelleri, ara sektörlerde faaliyet, icra edilecek meslektekine yakın öğrenime sahip bulunma gibi durumlarda, ustalık belgesi veya sanayi ve ticaret odalarına kayıtlı olma koşulundan muaf kılınabilecek.

Yeni işyeri kuran küçük esnaf ve zanaatkarlar, yıllık kazançlarının 25 bin euro sınırını aşmaması durumunda, ilk dört yılda, kısmen veya tümüyle, küçük esnaf ve zanaatkar odalarına aidat ödeme yükümlülüğünden muaf tutulacaklar.

Kronik işsizliğe farklı reçeteler

Kamuoyunda “400 Euro’luk” (mini jobs) işler olarak bilinen bu tür ek işler, vergi, sağlık ve bakım sigortası kesintileri ancak belli ölçülerde ödendiği için, işletme ve çalışanlar açısından cazip bir alternatif oluşturuyor. 1 Nisan 2003 tarihinde yürürlüğe giren uygulamayla 400 Euro sınırına yükseltilen “mini jobs” işlerinde 15 saatlik azami çalışma sınırı da kaldırılıyor.

Tam günlük sigortalı bir işte çalışanlar, 400 euroluk ek işleri ayrıca sigorta kesintisi ödemeden yapabilecekler. İşveren bu uygulamayla yüzde 12’si emeklilik kesintisi, yüzde 11’i hastalık sigortası primleri ve yüzde 2’si vergi olmak üzere, yüzde 25 oranında götürü vergi ödeyecek. 400 euro ile 800 euro arasındaki geçiş tarifesinde ise, işverenin ödeyeceği kesinti payı sadece yüzde 4 oranında artacak.

Alman Hükümeti, 200 bin gence meslek eğitim yeri sağlamayı amaçlayan özel program “Jump Plus” ve “Gençlik Acil Programı”yla meslek seçim danışmanlığı ve mesleğe hazırlık kurslarına da finansman sağlıyor. Meslek diplomasına sahip olmayan gençlere, işyerinde staj ve istihdamı teşvik amaçlı bu projeler, işsizlikle mücadele önlemlerinin başında geliyor.

SPD-Yeşiller Koalisyonu ikinci iktidarları döneminde yasal ve ekonomik önlemler paketinin yanı sıra, kampanyalarla kamuoyundaki duyarlılık ve girişimciliği yükselterek işsizlikle mücadeleyi tüm kamuoyuna mal etmeye çabalıyor.

Daha önce “İstihdam Girişimi” adı altında, işverenler, sendikalar, bilim kuruluşları, sanayi ve ticaret odaları ile çalışma dairelerinin katılımıyla 19 bölgesel şebeke kuran Alman hükümeti, 400 şirketin meslek eğitim yeri açmasını sağlamış ve çok sayıda istihdam projesine mali destek vermişti.

Yeni başlatılan Almanya için ekip çalışması “Team Arbeit für Deutschland” adlı girişimle, bu kez işsizliğe karşı ülke çapında bir şebeke kurulması hedefleniyor. Federal Ekonomi ve Çalışma Bakanlığı öncülüğündeki bu girişimle, 2005 yılına kadar 50 bölgesel eylem projesi uygulamaya sokulacak. “Ulusun profesyonelleri” adı verilen tanınmış kişilikler, düzenlenecek tanıtım ve reklam kampanyalarında gönüllü görevler üstlenerek, kamuoyunun bütün kesimlerinin bilgilendirilip motive edilmesine destek verecek.

Fatima Projesi

Almanya’nın en büyük eyaleti olan Kuzey Ren Vestfalya’daki Türk kökenli akademisyenlere uzmanlık eğitimi vererek Türk ve Alman girişimcilerin işbirliği ve istihdam potansiyelini yükseltmek amaçlı FATIMA projesi, Almanya’nın örnek ekonomik projelerinden biri olarak gösteriliyor. Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Sanayi ve Ticaret Odaları’nın desteğindeki proje, eyaletteki Türk ve Alman işletmelerinin birlikte çalışması ve birbirinden öğrenmesini teşvik ederek, ortak fayda sağlamayı hedefliyor. Üç aşamalı projeyle önce bölgedeki Türk ekonomisinin potansiyel ve sorunları araştırılarak bilgi altyapısı sağlanacak. Herkes için artı-değer elde etmek amaçlı ikinci aşamada ise, karşılıklı işbirliği somut olarak teşvik edilecek. Üçüncü aşamada ise, bu tür projelerle ilgilenecek ve Türkçe danışmanlık yapabilecek akademisyenlerin eğitilmesi sağlanacak.

KRV Eyaleti Ekonomi ve Çalışma Bakanı Harald Schartau’nun himayesindeki FATIMA Projesi’ne, Türk işveren ve araştırma kuruluşları da destek veriyor. 700 bin Türk’ün yaşadığı KVR’de yıllık cirosu 10 milyar euroyu aşan ve 100 binden fazla eleman istihdam eden 20 binden fazla Türk işletmesi faaliyet gösteriyor. Türkiye ile KVR arasında yapılan dış ticaret, Almanya ve Türkiye arasındaki ticaret hacminin yaklaşık yüzde 33’ünü oluşturuyor. Projeyle ilgilenenler (049) 0 211 36 70 261 numaralı telefondan veya 'www. ihk-fatima.de' internet adresiyle, “yilmaz@duesseldorf.ihk.de” elektronik posta adresinden Türkçe ve Almanca olarak bilgi alabilirler.

Cumhuriyet Hafta, 27 Haziran 2003