Lazca Benim Dilim Diyebilmek, Konuşabilmek

Sanatçı Topaloğlu, AB uyum yasalarını "Lazların en azından korkusuzca kendisini ifade edebilmesi için önemli" görüyor. Bucaklişi'nin Lazca-Türkçe sözlüğü yayımlandı, Lazca dil grameri çalışmaları tamamlandı. Lazca'nın giderek unutulması kaygı yaratıyor.

(Kaynak: BİA Haber Merkezi - www.bianet.org)

28.08.2002 Hamza AKTAN

BİA (Rize) - Birol Topaloğlu Lazlar ve Lazca üzerine çalışan bir sanatçı. Şu an Doğu Karadeniz'de Lazların yaşadığı bölgede derlemeler yapıyor. Ağırlıklı olarak tulum ve kemençeyle çalışan Topaloğlu, Lazca destan ve horonlarla ilgili çalışmalarını da sürdürüyor.

Hali hazırda, Topalağlu'nun aktardığına göre; Laz dili üzerine önemli çalışmalar var. İsmail Avcı Bucaklişi'nin Lazca-Türkçe sözlük çalışmasını Akyüz Kitabevi yayımladı.

Bucaklişi, yine dünyaca ünlü dil bilimci Kojima Goishi ile bir Lazca dil grameri çalışması hazırladı. Bu da yayıma hazır halde. Almanya'da Lazebura e.V. adlı bir kuruluş bazı çalışmalar yürütüyor.

Anadil ve gerçek barış ortamı

Avrupa Birliği (AB) uyum yasalarını, anadilde öğretim ve yayın serbestliği verilmesini Lazlar ve Lazca açısından değerlendiriyor:

"Türkiye'de anadilde eğitim ve öğrenim hakkının verilmesi gerçek barış ortamının yaratılması için atılmış bir adım, Türkiye'nin önüne konmuş önemli bir fırsattır. Bu sürecin AB ile ilişkilendirilmesi Türkiye'nin bir ayıbıdır. Türkiye bunu hiç kimse için değil kendi insanı için yapmalıdır" .

"Lazca 1970'li yılların ortalarına kadar Karadeniz'de hemen her köyde kullanılıyordu. Ancak, iletişim araçlarının yaygınlaşması ve göç gibi dış etkenlerle giderek unutuldu" diyen Topaloğlu, Lazca'nın gelişmesi için "bir araya gelmenin" önemine dikkat çekiyor.

Dağ köylerindeki çocuklar

Lazları, Lazca'yı ve AB uyum yasalarını değerlendiren Topaloğlu, Bianet'in sorularını yanıtladı:

Günümüzde Lazca'nın yaygınlığı nedir? Mesela, Lazca eğitim ve öğrenim için yeterlilik var mı?

Lazca yaşayan bir dil, konuşuluyor, kullanılıyor. Lazların yaşadığı yüksek dağ köylerinde çocuklar Lazca konuşabiliyor.

Türkiye'de Lazca konuşma ve yazma oranı nedir?

Bu konuda çalışmalar var ama yetersiz. Zaman geçirmeden bir araya gelmenin koşullarını yaratmamız gerekiyor.

Lazca'nın yaygınlaşması için uygun koşullar var mıydı, önündeki engeller nelerdi, bu engeller şimdi kalktı mı?

1970'li yıllara kadar Lazlar, yaşadıkları bölgenin coğrafi koşulları gereği televizyon, radyo, gazete gibi iletişim araçlarından uzaktı ve Lazca'nın konuşulma oranı çok yüksekti. Ancak son 20-30 yılda, göç ve iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla Lazca konuşanların sayısı da hızla azaldı. Bir de, Türkçesi bozulmasın diye aileler çocukları ile Lazca konuşmuyor. Bu Lazca açısından en büyük tehlike. Lazcanın kurtulması için, ailelerin çocukları ile mutlaka Lazca konuşması gerekir.

Lazca yayınlar var mı?

Çivi yazıları zaman zaman Lazlarla ilgili dergi ve kitap yayımlıyor. Geçmişte Ogni dergisi ve Çivi yazılarından çıkmış Mjora dergisinin Lazcaya önemli katkıları olmuştu.

Lazca yayın yapan veya çalışmalarını Lazca sürdüren kişi ve kuruluşların günlük hayatta karşılaştıkları sorunlar neler?

Lazca yayınla ilgili en önemli sıkıntımız ekonomik. Bir başka sorunumuz da bir araya gelememek. Coğrafi olarak, Lazların çok dağınık yaşamaları kültürlerine de yabancılaşmalarına neden oluyor.

Genelde AB uyum yasalarını, özelde de anadilde eğitim ve öğrenim haklarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

AB uyum yasaları, Türkiye'de barışın ve daha özgür bir ortamın yaratılabilmesi için olumlu bir adım. Ancak, pratikte uygulama önemli. Haklarımızın ne kadarını kullanabiliyoruz, zaman gösterecek. Türkiye toplumu olarak, sahip olduğumuz hakların savunuculuğunu yapmakta çok başarılı değiliz. Haklarımızı iyi korumalıyız.

Türkiye'de anadilde eğitim ve öğrenim hakkının verilmesi gerçek barış ortamının yaratılması için önemli, Türkiye'nin önüne konmuş bir fırsat. Bu sürecin AB ile ilişkilendirilmesi ise Türkiye'nin ayıbı. Türkiye bunu hiç kimse için değil kendi insanı için yapmalı.

Düzenlemeler yeterli mi? Eksiklikler var mı?

Bugünün Türkiye'sinde olumlu. Bir insanın anadilinde müzik yayını yapma, kültürünü yaşatma isteğini engellemek; o insanın tüm özgürlüğünü elinden almaktır. Kişinin sahip olduğu kültürden başka bir kültür yaratmak, koyuna keçi kafası geçirmek gibi bir durum yaratır ki; o insanın ne kendisi ile ne de çevresi ile uyumlu yaşaması beklenemez.

Düzenlemelerin yapılmasını neye bağlıyorsunuz? Kararların alınmasında sizce AB üyeliği mi yoksa Türkiye'nin demokratikleşme çabaları mı etkili oldu?

Düzenlemelerin AB sürecine katkı sağlamak için yapıldığını düşünüyorum. Gelecekte AB ile ilişkimizin durumu ile daha çok ilgilenmemiz gerekecek

Anadilde yayın ve öğrenim hakkı tanındı. Kürtçe için başvuru geçtiğimiz günlerde yapıldı. Sizin böyle bir başvurunuz olacak mı?

Şimdilik anadilde yayın için Lazların bir girişimi yok. Birtakım hazırlıklar yapılmalı. Bunun için de zamana ve bu alanda çalışma yapacak daha çok insana ihtiyaç var.

Düzenlemeler Lazlar için ne anlam taşıyor?

Düzenlemeler Lazlar üzerinde çok olumlu bir etki yarattı. En azından korkusuzca kendisini ifade edebilmesi, "bir dilim, binlerce yıllık geçmiş tarihim var" diyebilecek olması çok önemli. (HA/BB)