Birbirinden ağır iddialar

Yeni araştırmalara ve iddialara göre, Milli Görüş ve Erbakan, İslamcı terör ağının merkezinde yer alıyor

İstihbarat ve güvenlik sorunlarıyla ilgili yaptığı araştırmalar nedeniyle kendine özgü bir yer edinen Alman gazeteci Udo Ulfkotte’nin bir süre önce piyasaya verilen ve özellikle Milli Görüş çevresini dehşete düşürdüğü ileri sürülen “Der Krieg in unseren Städten” (Şehirlerimizde Savaş-Radikal İslamcılar Almanya’nın Altını Nasıl Oyuyor?) başlıklı kitabında, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da “gerçek emelleri için demokrasiyi kullanan İslamcılara” örnek olarak gösterildi.

Milli Görüş’ün İslamcı terör tehdidinin merkezinde ve “anahtar” bir konuma sahip olduğunu ileri süren yazar Ulfkotte, İslamcıların Batı demokrasilerini yıkmakta kararlı olduklarını özellikle istihbarat kaynaklarına dayalı belgelerle savunurken, bu mücadelede demokratik hakları da askıya alan acil önlemlere yönelinmesini istedi.

FRANKFURT - İslamcı teröristlerin “Almanya’nın altını oyduğu”, Milli Görüş başta olmak üzere İslamcı terör odaklarına karşı gerekli önlemler alınmadığı takdirde, bu odakların kurdukları ağ üzerinden Alman ve Batı demokrasilerini yıkacağı ileri sürüldü.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “demokrasiyi gerçek emelleri için kullanmakla” suçlayan yeni bir kitapta, Erbakan ailesinin bu uluslararası komploda merkezi önemde bir yere sahip olduğu belirtildi.

Birçok çevrede “iyi haber almasıyla” tanınan Alman gazeteci Udo Ulfkotte’nin kaleme aldığı ve kısa bir süre önce piyasaya çıkan “Şehirlerimizde Savaş” başlıklı kitapta, çok sayıda gizli belgeye de dayanılarak ağır iddia ve suçlamalar dile getirildi.

Ayrıntılı araştırma boyunca, Necmettin ve Mehmet Sabri Erbakan’dan Kombassan’ın sahibi Haşim Bayram’a, Recep Tayyip Erdoğan’dan Metin Kaplan’a, Müslüman Kardeşler örgütünden Yimpaş ve Jet-Pa’ya kadar son derece karmaşık bir ilişkiler ağı içinde Alman ve Batı demokrasisine komplolar kurulduğu görüşü savunuldu. Ulfkotte, bütün bu kaotik ve tehlikeli yapı içinde Milli Görüş ve Türk İslamcılarının “anahtar role” sahip olduğunun altını çizdi.

“Türk İslamcılar”ın öncülüğündeki terör odaklarının Batı demokrasisini yıkmayı amaçladığı kaydedilen kitapta, sözde demokratik, barışçı, Batı yanlısı ifadelerin ardında terörist amaçların yattığı Alman istihbarat, güvenlik ve yargı makamlarının raporlarına dayanılarak ileri sürüldü.

Almanya’nın en itibarlı gazetesi, merkez sağ eğilimli Frankfurter Allgemeine Zeitung’ta çalışan ünlü gazeteci Ulfkotte, Almanya’daki 3.2 milyon Müslüman adına ve onların sırtından, Almanya’daki cami ve mescitlerde planlar yapıldığını belirtirken, bütün bu gelişmelerden Müslümanların büyük kesiminin habersiz olduğuna dikkat çekti. Alman gazeteci, “Milli Görüş zihniyetinin”, Almanya’daki her terör hücresinde bir payı bulunduğu iddiasını da dile getirerek, “İslamcı örümcek ağının merkezini son dönemde artan oranda Milli Görüş oluşturmaktadır. Buradan ipler yurtdışına, Mısır’daki köktenci Müslüman Kardeşler’e, Hamas’a, Hizbullah ve El Kaide’ye çekilerek örülmektedir” diye yazdı.

Alman istihbarat ve güvenlik birimlerinin yeterince bilgi toplamasına karşın hareketsiz kalındığını savunan kitaba göre, Pakistan’da yaşayan ve teröristleri eğiten Hassan Butt, Türk kökenli 60 Alman’ı Pakistan’daki kamplara getirdi ve bunlardan 20’si tekrar”özel misyonla” Almanya’ya geri gönderildi. Araştırmacı Ulfkotte, Türk İslamcıların çoğunun, dış dünyadan kopuk yalnız tetikçiler olduğunu, ancak bunların Almanya’daki en tanınmış Müslüman gruplarından birine, Milli Görüş’e, büyük sempati beslediğini de bildirdi. Kitapta, polis raporları, yargıdaki soruşturma dosyaları ve istihbarat bilgilerinden hareketle şu vurgular da yer aldı:

“Almanya’da biz, yeterince İslamcı besliyor ve finanse ediyoruz. Bunlara, yanlış anlaşılmış bir hoşgörü nedeniyle, huzur içinde, sessiz sedasız bir terör ağı kurmaları için her türlü fırsatı sunuyoruz.”

Udo Ulfkotte, İslami dernekler maskesi altında oluşturulan terör ağının, Almanya ve Avrupa devletlerinin yavaş yavaş altını oyduğu tezini savunurken, “İslamcıların diyaloga açık saf insan görüntüsüne kapılınmamasını” da istedi. Yazara göre, “Bunların uzun vadedeki amacı Batılı toplum düzenini yıkmak ve Almanya’dan da bir Müslüman hilafet devleti yapmaktır.”

İslam tehdidinin merkezinde Milli Görüş kadrolarının yer aldığını son derece ayrıntılı bir biçimde ve krokilerle ortaya koyan Alman gazeteci, İslamcı ağının ağırlık merkezinde Frankfurt ve Köln’ün bulunduğuna dikkat çekti. “Köln Halifesi” Kaplanlara da yer ayrılan kitapta, Milli Görüş çerçevesinde, Kombassan, Yimpaş, Jet-Pa gibi büyük şirketler üzerinden bir tür “saadet zinciri” ile dolandırıcılıklar gerçekleştirildiği, büyük miktarda ve kaynağı belirsiz paraların bu çevreler üzerinden aklandığı, örneklerle anlatıldı.

Alman yetkilileri ağır kalmak ve harekete geçmemekle suçlayan Udo Ulfkotte, Milli Görüş başta olmak üzere Hamas, Hizbullah ve benzeri aşırı uç örgütlerin derhal yasaklanmasını, Almanya’nın İslamcıların dinlendiği ve toplandığı bir mekan olarak artık tüm çekiciliğini yitirmesi gerektiğini belirtti ve gerekli her türlü güvenlik, istihbarat ve hukukla ilgili önlemin vakit geçirilmeden alınmasını istedi.

KİTAPTAN BAZI ‘SAPTAMALAR’:

Tayyip Erdoğan hep kazananların tarafında

  • “Batı, Erdoğan’a güç zamanda bir umut taşıyıcısı olarak kur yapıyor, ama onun Türkiye’nin AB’ye alınması halinde, İslamcı hedeflerini adım adım propaganda edeceğini de anlamıyor. AB, eğer Türkiye’nin üyeliğini reddederse o (Recep Tayyip Erdoğan) İslam yanlısı politikasını diğer İslam ülkelerine yöneltecektir. Böylece Erdoğan hep kazananların tarafında kalmış olacaktır ve onunla birlikte de tabii İslamcılar.”
  • “İstanbul’un eski Belediye Başkanı’nın şu 'ılımlı' denilen İslamcıları temsil edecek şekilde formüle ettiği mesaj, gerçekten de yeterli: ’Minareler süngümüz, kubbeler miğferimiz, camiler kışlamız ve müminler de ordumuzdur.’”
  • “Milli Görüş’ün gizli şirketler örgüsü, para aklamayı kolaylaştırmaktadır.”
  • “Milli Görüş, Almanya’yı göstermelik dernekler ve görstermelik firmalardan oluşan bir ağ üzerinden ahtapot gibi sarmıştır ve kamuoyunu uzun vadeli hedefleriyle ilgili olarak aldatmaktadır. Bin Ladin ve aynı kafadaki yoldaşları gibi Milli Görüş de bir halifelik kurulması amacını gütmektedir. Milli Görüş İslamcı bir gruplaşmadır, nihai hedefi de İslami bir devlet ve şeriattır. Almanya’da da. O nedenle anayasaya uygun değildir.’”

2 Mayıs 2003, C.HAFTA