29 Ekim 2006 Pazar günü Frankfurt am Main kentinde tanınmış antifaşist direnişçi, ısrarlı enternasyonalist ve mücadeleci bir Alman komünisti olan Peter Gingold 90 yaşında yaşama gözlerini kapadı.
Yahudi kökenli olan Peter Gindold “Direniş- bütün bir yaşam boyunca!” şiarına uygun olarak yaşadı ve son nefesine kadar toplumsal mücadeleye destek vererek “ayakta öldü”. Bu dostun, vefakâr yoldaşın anısı önünde saygıyla eğilmeyi boynumun borcu olarak görüyorum.
Peter Birinci Dünya Paylaşım Savaşı yıllarında, 8 Mart 1916’da doğdu. Daha genç yaşlarında Weimar dönemi Almanya’sının ekonomik ve toplumsal kırılmalarına ve vahşileşen antisemitizmine tanık olmuştu. Bu nedenle daha çocuk denilecek yaşta sosyalist işçi gençlik hareketine katılmış ve güçlenmekte olan faşist tehlikeye karşı 1933 öncesinde ve sonrasında verilen antifaşist mücadelenin aktif katılımcısı oldu.
Hitler iktidara geldikten sonra, Haziran 1933’de yüzbinlerce sendikacı, sosyal demokrat, sosyalist ve komünist gibi, o da tutuklandı. Kısa süreliğine serbest bırakılmasını fırsat görüp, ailesinin de göçtüğü Fransa’ya kaçarak, örgütlü antifaşist mücadeleye Paris’ten katıldı. Paris’te partilerüstü bir örgüt olan “Özgür Alman Gençliği”nin kurucusu ve Almanya Komünist Partisi KPD’nin üyesi oldu. Gene Paris’te, altmış yıldan uzun bir süre boyunca yaşamının ve mücadelesinin yol arkadaşı olan eşi Ettie Stein-Haller ile tanışarak, 1940 yılında evlendi.
Peter ve Ettie, Alman faşizminin Fransa’yı işgal etmesinden sonra Fransız direniş örgütü “Résistance”ın silahlı mücadelesine katıldılar. Peter, Ağustos 1944’de Paris’in kurtuluşunu sağlayan başkaldırının katılımcıları arasında yer aldı. Ve Avrupa’nın faşist barbarlıktan kurtulduğu 8 Mayıs 1945 gününü, Turin’deki İtalyan partizanları arasında kutladı.
Savaşın bitiminde Almanya’ya geri dönen Peter ve Ettie çifti, KPD üyeleri olarak politik çalışmalarını burada yürüttüler ve antifaşistler birliği VVN’in Hessen eyalet örgütünün kurucuları arasında yer aldılar. Fransa ve İtalya’da verdiği antifaşist mücadele nedeniyle onurlandırılan Peter Gingold, anayurdu Almanya’da uzun yıllar süren ayırımcılığa maruz bırakıldı. Almanya Federal Cumhuriyeti, Peter Gingold ve eşini, direnişçi ve komünist oldukları gerekçesiyle uzun bir süre Almanya vatandaşlığına almayı reddetti. Hatta 1956 yılında KPD Alman devleti tarafından yasaklandığında, yeniden illegaliteye itildi. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, yıllar sonrasında kızı Sylvia’nın Almanya’da politik görüşlerinden dolayı meslek yasağına maruz kalmasına tanık oldu.
Baskılar ve faşizmden kurtulması için mücadele verdiği Almanya’nın liyakatsiz tutumu, direnişçi ruhunu kaybetmeyen Peter Gingold’ün savaş ve sömürüden kurtulmuş, daha sosyal ve insan onuruna layık bir toplum vizyonu uğruna çaba göstermesine engel olamadı. Tam aksine, tüm bunlar onun için kamçılayıcı nedenler oldu. İnancı ve düşüncesi uğruna mücadele vermenin zorlu ve yenilgi dolu bir yolda yürümek olduğunu toplantılarda ve konuşmalarında dinleyicilerine anlatan Peter, özellikle gençleri neofaşizme, ırkçılığa, toplumsal adaletsizliğe ve sömürüye karşı çıkmaya, kendi kurtuluşları için aktif olmaya davet etti hep. Bu karşı çıkışın ne kadar onurlu bir adım olduğunu da, ilerlemiş yaşına rağmen ülkenin her tarafında yapılan eylemlere sıradan bir nefer ve çoğunlukla konuşmacı olarak katılarak kanıtlamaktaydı.
Peter Gingold’ün deneyimleri, mücadelesi ve bir çağa tanıklık etmesi nedeniyle sendikalardan sosyal hareketlere, partilerden üniversitelere kadar sayısız örgüt ve kurum tarafından danışılan, saygı duyulan ve toplantılara konuşmacı olarak çağrılan bir aktivist olmasını sağladı. Uzun yıllar VVN federal sözcülüğü görevini üstlendi. Almanya Auschwitz Komitesi’ndeki çalışmaları, savaş suçlusu IG Farben şirketinin hissedarlarına karşı yürütülen davadaki aktiviteleri, Résistance üyesi Almanlar Örgütü, Antihitler Koalisyonu Silahlı Kuvvetler ve “Özgür Almanya” hareketi üyesi olarak tarihe geçti. 90 yaşında, Almanya’da son aylarda yapılan merkezî protesto eylemlerinin unutulmaz siması olarak hatıralara kazındı.
Ayakta ölmeyi becerebilen bu antifaşisti tanımış ve yaşamının küçük bir bölümünde beraber yürümüş olmanın onurunu taşıyan bir sosyalist olarak Peter’i selamlıyorum.