Geçen haftaki yazımda Alman barış hareketinin toplantısından bahsetmiştim. Kassel’de düzenlenen 13. Konferans sonuçlandı. Alman barış hareketi sonuç bildirgesinde 2007 yılı için önüne altı merkezî mücadele alanı koydu. Okurlara söz verdiğim gibi, bugünkü yazımda bu sonuçlara değineceğim. Mücadele alanları şunlar:
1. AB’nin militaristleştirilmesine karşı mücadele: Ocak 2007’de Almanya’nın AB Konsey Başkanlığı’nı üstlenmesi, yeni bir kampanyanın konusu olacak. Merkel, engellenen AB Anayasa Taslağı’nı yeniden gündeme getirmek istiyor ve ufak değişikliklerle, öngörülen milistaristleştirmeyi hızlandıracak. Barış hareketi bundan hareketle AB Silahlanma Ajansı’nın kurulmasına, AB ordularının dünya çapında operasyonlara gönderilmesine ve Alman askerlerinin bu ordulara katılmasına karşı kampanyalar başlatacak.
2. Alman politikasının militaristleştirilmesine karşı mücadele: Federal Hükümetin yeni »Beyaz Kitabı« Alman ordusunun müdahale ordusu haline getirilmesini öngörüyor. Aynı şekilde, ordunun, sözde terörle mücadele çerçevesinde, yurt içindeki »gelişmelere« müdahale etmesi isteniyor. Bu nedenle Federal Ordu’nun yurt dışındaki tüm operasyonlarının bitirilmesi, »Beyaz Kitab«ın geçersiz kılınması, hammaddelere serbest ulaşım adı altındaki emperyal politikadan vazgeçilmesi, silahsızlanmanın gerçekleştirilmesi ve anti-terör histerisinin son bulması, demokratik hakların militarizme kurban edilmemesi için kampanyalar geliştirilecek.
3. Orta Doğu ihtilafı için barışçıl katkılarda bulunmak: Orta Doğu’daki ihtilafların temel nedeni, Filistin topraklarının İsrail tarafından işgal edilmesi ve oradaki halka karşı yürütülen devlet terörü olduğunu açıklayan barış hareketi, Orta Doğu’da barışçıl bir ortamın yaratılması için girişimlerde bulunacak. Filistin ve İsrail barış güçlerinin de içerisine alınacağı ve bütün bölgeyi içeren bir barış girişiminin başlatılması için bir »Orta ve Yakın Doğu’da Güvenlik ve İşbirliği Konferansı«nın oluşturulması çalışmaları desteklenecek.
4. »Anti-Terör-Savaşının« durdurulması için mücadele: ABD’nin beş yıldan beri sürdürdüğü ve »terörle mücadele« adını koyduğu savaşın, terörü durdurmak yerine körüklediğini ve yeni ihtilaflar yarattığını söyleyen barış hareketi, G8 Zirveleri ve BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla da desteklenen bu savaş spiralini durdurmak için küresel çapta geliştirilen direnişe destek çıkacak. Özellikle Almanya’nın bu savaşa verdiği lojistik desteğe karşı çıkılacak, İslam’ın »yeni düşman« olarak gösterilmesi deşifre edilecek ve Haziran 2007’de Almanya’da düzenlenecek G8 Zirvesi’ne karşı geliştirilen protesto hareketi desteklenecek.
5. Dünyanın nükleer silahlardan arındırılması için mücadele: Barış hareketi nükleer tehditin, iddia edildiği gibi İran v.b ülkelerden değil, eski nükleer dünya güçlerinden geldiği görüşünde. ABD nükleer doktrininin, nükleer silaha sahip olmayan ülkelere karşı da bu silahları kullanmasını öngörmesi, bu tehditin ne denli reel olduğunu gösteriyor. Bu nedenle hem küresel çapta uluslararası örgütlerle işbirliğinde »World Court Project II« gibi yeni kampanyalar, hem de Almanya ve AB içerisinde nükleer silahlardan arındırılma kampanyaları geliştirilecek. Almanya’daki ana kampanya, Almanya’da konuşlanan nükleer ABD silahlarının geri çekilmesine yönelik olacak.
6. Uluslararası hukukun üstünlüğü için mücadele: Uluslararası hukukun temel ilkelerinin yeniden geçerli hale getirilmesi, saldırı doktrinlerinin reddedilmesi, Alman silah ihracatının durdurulması, insanların su, sağlık, konut ve gıda gibi temel kaynaklara engelsiz ulaşımının sağlanabilmesi ve her türlü saldırı savaşlarının hemen durdurulması için kampanyalar geliştirilecek.
Alman barış hareketi bu kampanyalarını başarılı bir şekilde sürdürmek için küreselleşme karşıtı hareketlerle, sendikalarla, toplumsal muhalefetle ve göçmen örgütleri ile Almanya ve AB’nde verilen toplumsal mücadeleler içerisinde, neoliberalizm ile militarizmin içiçeliğinin bilincinde sıkı işbirliğine girecek.
Bir köşe yazısı çerçevesinde konuya geniş bir şekilde değinmek pek olanaklı değil. Ancak telegraf stilinde sıralamaya çalıştığım altı mücadele alanının, barıştan yana olan herkesi ilgilendirdiği düşüncesindeyim. Buradan da görüldüğü gibi 2007 hem sosyal mücadeleler, hem de barış mücadeleleri açısından hayli sıcak geçecek. Şimdiden hazır olalım.